Yeni Yılda Aşkınızı Alevlendirin

“Bu kadar çok kadının orgazm taklidi yapmasının sebebi bu kadar çok erkeğin ön sevişme taklidi yapmasıdır. Terry Tofoya, PHD”

Yeni yıl önerilerimi yazmaya hazırlanırken kliniğimize yeni gelen bir çiftimizi hatırladım. Bu çiftimiz; henüz 3 yıllık evli, çocuk sahibi olmamış, her ikisinin de aynı iş yerinde çalıştığı bir ilişki içinde. Sıkıntıları “birbirimizi seviyoruz ama daha şimdiden tutkumuzu kaybettik” şikayeti. Sabahları işe beraber gidiyor, tüm gün iletişim halinde oluyor, akşam eve beraber dönüyor hatta akşam yemeğinde dahi işle ilgili konuları konuşuyor ve romantizm zamanı geldiğinde genellikle bir tarafın ısrarları diğer tarafın yorgunluk bahaneleri ile kaçışı arasında tutkunun kaybolmasını yaşıyorlar.

Aslında aralarında iş dışında bir paylaşım kalmamış olan bu çiftimiz kendilerini ilişkileri içinde dahi yalnız hissediyor, günün çoğunu birlikte geçiren “birlikte ama yalnız, iki yabancı” oluyor. Bu örnek tanıdık geldi mi? Bunu çeşitlendirebiliriz aslında.

İlişkinize vakit ayırın

Çocukların ve sorumlulukların ön planda olması, çiftin tüm iletişiminin bu rutin üzerinden yürümesi çok da uzak olmayan bir örnek. Burada üzerinde durmak istediğim konu, “birbirinize vakit ayırın, kaliteli zaman geçirin” önerisi oluyor. Çünkü artık çoğu çiftin paylaşacak bir konusu kalmamış durumda. “Romantik bir akşam yemeği” önerdiğimde restoranda her iki partnerin de telefonlarına dalması, “yürüyüş yapın” dediğimde yürüyüş boyunca rutin ev halleri dışında konuşacak konu bulamamaları hiç de az rastladığımız durumlar değil. Oysa kişi partneri ile seyrettiği bir filmi, okuduğu bir kitabı , ortak olarak yeni başladıkları bir hobiyi paylaşabileceği ölçüde iletişimin zenginleştiği aşikar değil mi?

Kaliteli cinsellik ve sağlıklı bir ilişki

Bu konu, yani duygusal iletişim aslında kaliteli bir cinsellik ile son derece yakından ilgili. Her zaman cinsellikte sayıların ve sürelerin mutluluğun garantisi olmadığını söylüyorum. Kaldı ki bu rakamlar zamanla, hatta yaşanan her cinsellikte dahi değişebiliyor. İlişkinin mutluluğu cinsellikte hedeflenen skorlarla değil, cinselliğin duygusallığı da içeren fiziksel ve ruhsal boyutu ile ölçülebiliyor. Kısaca cinsel yakınlaşmayı besleyen, bahaneleri bırakmanızı sağlayan en önemli husus duygusal iletişiminiz. Bu da ancak kendinizi çift olarak birlikte geliştirebildiğiniz ve bunu paylaşabildiğiniz sürece mümkün.

Önce kendini sev

Nicholas Kelton “The art of marriage communication” adlı kitabında hayatınızda ilişkinizi ve tutkunuzu canlı tutmanızın tek yolunun partnerinizle ortak paylaşımlarınızın ve kişisel gelişiminizin dengesini sağlamaktan geçtiğini belirtiyor. “Onu sevebilmek için önce kendini sevmelisin” cümlesini bir yerden duymuşsunuzdur. İlişkinizde de birbirinize daha fazla özgürlük alanı tanımanız ancak kendi motivasyonumuzu ve yaşam kalitemizi ön plana alıyorsak mümkün oluyor. Ancak içi doldurulmuş bir kaliteli zaman, iki kişiyi birbirine yaklaştırabiliyor. İlişki ve cinsel hayatta mutluluk her zaman kendiliğinden doğal olarak ve kolayca gerçekleşmiyor. En önemli önerim, bu mutluluğu yakalamak için gayret içinde bulunmanız. Ortak ilişki kimliğinizi sürdürürken, bir yandan da hedeflerinizi, isteklerinizi, diğer insanlarla ilişkilerinizi koruyabilmeniz büyük önem taşıyor.

Güven sevgiyi destekliyor

Demek ki gelişmek, sürekli birlikte hayatın yeni ara sokaklarına dalmak, bu paylaşımları hayatın ve mutluluğun odak noktası haline getirmek bizi birbirimizden kopartmıyor, tam tersine bağlarımızı ve cinsel hayatımızın kalitesini kuvvetlendiriyor. Önemli olan kendimizin ve partnerinizin bu gelişimine müsade etmek, ortak hobilerle desteklemek. Bu şekilde kuvvetli bir iletişim partnerlerin birbirlerine güven ve sevgilerini destekliyor, hatta cinsellikte de rahatlama sağlıyor.

Bu sene bulunduğunuz yaşta optimal cinselliğe sahip olmayı hedefleyelim. Bunun içeriğinde bakın neler var:

  • Cinsellik için risk faktörlerini azaltalım.
  • Cinsel sorunlar için mümkün olduğunca hızlı tedavi olalım.
  • Arkadaş ve ailemiz ile yakın ve samimi ilişkiler içinde olalım.
  • Zihnimizi sürekli aktif tutalım, yeni bir şeyler öğrenmeye devam edelim.
  • Bol bol gülüp espri anlayışımızı geliştirelim.
  • İnançlarımıza ve ruhaniyetimize sıkı sıkı tutunalım.
  • Yeni bir güne heyecanla başlamaktan hiç vazgeçmeyelim.
  • Hareket etmeye, aktivitesi bol bir yaşam süremeye gayret edelim.
  • Özgür ve kimseye bağımlı olarak yaşamadığımız hissine sahip çıkalım.
  • Doğru bir beslenme planı uygulayalım.
  • Haberleri, güncel olayları takip edelim.
  • Ortak bir hobi oluşturalım.