İlişki Rehberi
InSTYLE – Aralık 2021
Pandeminin ilişkiler üzerindeki etkisini Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı ve Aile Danışmanı İrem Hattat ile konuştuk.
Çağımızın hastalığı stres ve depresyon. Özellikle pandemi sürecinden itibaren bu iki konunun hayatımızdaki etkileri daha çok hissedilmeye başladı. Ruhsal sıkıntı yaratan her durumun ilişkilerin duygusal ve fizyolojik gidişatı üzerinde de etkisi bulunuyor. Türkiye’de hala daha tabu olarak görülen ilişki sorunları hakkında merak ettiklerimizi Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı ve Aile Danışmanı İrem Hattat yanıtladı.
Çağımızın hastalığı olarak tabir edilen stres ve depresyonun ilişkileri üzerindeki etkisini anlatabilir misiniz?
İlişki kalitesi fiziksel sorunlar kadar stres düzeyi, duygusal durum, ortam, partner gibi pek çok faktörden etkileniyor. Yüksek stres düzeyi, gerginlik, endişe hali ve öfke pek çok ilişki sorununa zemin hazırlıyor. Danışanlarımızdan pek çok çift uzun bir süreçten sonra bize başvuru yapıyor. İlişkilerin ne kadar tabu bir konu olduğu ve sorunlar hakkında konuşmanın ne kadar zor olduğu malum, ilişki hayatında sıkıntı olan çiftler işte bu zorluğu aşmak durumunda. İkili hayatta tatminsizlik, uyumsuzluk yaratan konuları fark etmek, kabullenmek ve bu konuyla ilgili yardım almak kolay değil. Oysa ilişki sorunlarının tedavisi önemli bir iyileşme ve canlanma yaratıyor.
Peki stresin ilişkileri olumsuz etkilemesinin sebebi nedir?
Bu durumun temelinde yatan faktörlere örnek verebilir misiniz? Ruhsal sıkıntı yaratan her durum ilişkinin duygusal ve fizyolojik gidişatını etkiliyor. Özellikle ekonomik güçlük yaşayan erkeklerde özellikle aile ve hayat düzenini sürdürememe endişesi, yaşam standardını koruyamama, sorumluluklarını yerine getirememe korkusu oluyor. Finansal zorluklar yüzünden aile içi gerginlik artıyor. Tüm bu faktörler de demin bahsettiğimiz gibi hem performans sorunlarını hem de ilişki problemlerini tetikliyor.
Çiftler stres kaynaklı yaşanılan sorunlarını düzeltmek için neler yapabilirler?
İlişkinizde hayatınızın streslerini bir kenara bırakmayı ve ana odaklanmayı denemeyi öneriyoruz. Gerekirse bir stres yönetim uzmanından, yoga ve meditasyon gibi gevşeme tekniklerinden yardım almalılar. İyi bir ilişki sadece süreyle belirlenmez. Önemli olan partnerinizle birlikte sizde mutluluk ve tatmin yaratan kaliteli bir ilişki yaşamanız. Bu nedenle kendinize fiziksel ve psikolojik olarak yıpratıcı hedefler koymayın. İlişkinizde her zaman dış görünüşünüz, mekan ve koşullar uygun olmayabiliyor. Çok yorgun olsanız da kendinizi bakımsız hissetseniz de ilişkinizde anın keyfini çıkarın. Mükemmeliyetçiliği bırakın, ilk sorunda hemen panik olmayın, ancak sorununuz devam ediyor ve ilişki kalitenizi azaltıyorsa bu sorununuzun sizi partnerinizden soğutmasına izin vermeyin, bir uzmana danışın.
Sizce ilişki sorunlarını aşmanın ilk adımı nedir?
İlişki sorunlarını aşmanın ilk ve en önemli adımı bu konuda konuşabilmek. Ancak bu durum pek çok çift için oldukça güç. Hele de birbirini kırmadan, üzmeden, kızdırmadan, olayı bir tartışmaya döndürmeden konuşmak zor. Sorunlar uzun süredir devam ediyorsa genelde mutsuzluk yaşandığında anlık tepkilerle duygular ifade ediliyor. Çift, ilişkide sorunlar nedeniyle birbirinden kaçınıyorsa veya birlikte vakit geçirmekten vazgeçtiyse o zaman da gündelik konular üzerinden üzeri örtülü şekilde tartışmalar yaşanıyor. Sonuçta sağlıklı şekilde iletişim kurulamadığında hem sorunlar devam etmiş oluyor hem de eşler ciddi bir duygusal karmaşa yaşıyor.
Bu durumu okuyucularımız da yaşıyorsa önerileriniz ne olur?
Önemli olan nokta bu sorunu ortak probleminiz olarak ele alabilmek. Sorun hangi taraftan kaynaklanıyor olursa olsun her iki tarafı da etkiler. Dolayısıyla birbirinize destek olduğunuzu ve çözümü birlikte arayacağınızı hissettirmeniz önemlidir. Suçlayıcı değil destekleyici olun. Bir sorunla karşılaştıysanız sorunu hemen konuşmak yerine bu konuşmayı ertelemek iyi bir fikir olabilir. Olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulup, esas çözülmesi gereken meseleye odaklanacağınız bir vakitte konuları konuşursanız alınganlıkların ve yanlış anlamaların önüne daha rahat geçersiniz. İlişki sorunlarınızı tartışma ortamında konuşmayın. Eğer aranızda tartışma çıkarsa sakinleşmeyi bekleyin. Konuşmaya olumlu başlamak her zaman iyi bir fikirdir. Onun ilişkide sevdiğiniz beğendiğiniz özelliklerini dile getirin. Size keyif veren davranışlarını, yaklaşımlarını belirtin. Sorunlarınızı konuşamaya başladığınızda tüm duygu ve düşüncelerinizi nezaketle ifade edin. Kırıcı, eleştirisel veya azarlayıcı şekilde konuşmaktan kaçının. Gerçeklere sadık kalın. Problemlerinizi abartmadan ifade etmeye çalışın. Eşinizin ne hissettiğini ve ne düşündüğü konusunda tahminlerde bulunmayın. Ona konuşmak için fırsat verin. Belki sizin düşündüğünüzden tamamen farklı hisler ve düşünceler içindedir. İyi bir dinleyici olmaya özen gösterin. Fikir ayrılıklarında hemen ve aşırı tepki vermekten kaçının. Eşinizle aynı fikirde olmasanız bile onun hislerine duyarlı davranın. Geri alamayacağınız sözleri söylemeyin. Onun da bu sorunları konuşurken sizin kadar zorlandığı ve pek çok değişik duygu içinde olduğunu hatırlayın. Sorunun çözümleri olduğuna inanırsanız eşinize bu olumlu havayı aktarmanız daha kolay olur.