Erkeklere Söylenen Yalanlar
Bir ilişkide karşınıdakine güvendiğinizi söylerken tam olarak neyi kastediyorsunuz? Güven konusu yalnızca üçüncü kişilerle sınırlı değil. Ona güveniyorum derken kişinin sözlerinde, eylemlerinde tutarlı olacağını ,yaptıkları sizi şoke etmeyeceğini kabul ediyorsunuz.
Bu hafta sevilen program “Müge Anlı ile Tatlı Sert’te” rastladığım bir olay bana güven duygusunun her ilişkinin oldukça önemli bir temeli olduğunu bir kere daha hatırlattı.
Merve Çınar annesini bulmak için Müge Anlı’ya başvurmuş 25 yaşında bir kadın. Dört 4 yaşından beri annesi Nermin’den ayrı olan Merve, “Benim de 5 yaşında oğlum var. Annemi bir kere bile olsa görmek istiyorum. Çocukluğuma dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Ben öz annemi görmek istiyorum” şeklinde açıklama yapıyor.
Babası başka bir kadınla evlenince kendisini babaannesi büyütüyor. Eşine açıklama yapmadan canlı yayına bağlanmak istemeyen anne Nermin Hanım, en sonunda kızı Merve ile görüşüyor. Merve, “Bu görüşmeyi neden bu kadar uzattın” diyerek kırgınlığını dile getirirken Anlı, “Şimdiki eşiniz onun ilk evliliği olduğunuzu mu düşünüyor? Siz daha önce biriyle beraber olduğunuzu söylemediniz mi” diye sorunca Nermin Hanım olayın aynen böyle olduğunu kabul ediyor. Müge Anlı’nın yorumu : “Kusura bakmayın ama ben bir kadın olarak söyleyeyim: Bir erkeği bu şekilde kandırarak evlenmek bana son derece yanlış” şeklinde.
Sadece bizde böyle değil. Daily Mail’de karşıma çıkan bir habere göre Mısır’da bekaretiyle ilgili yalan söylediği için karısı kocasına 2 milyon liraya yakın tazminat ödemeye mahkum ediliyor.
Koca, karısının aldatması sonucu depresyona girdiğini söylüyor. Ayrıca karısını, kendisini dolandırmak için hala bakireymiş gibi görünmek için ameliyat olmakla suçluyor. Aslında ülkemizde de bu ameliyatlara yabancı değiliz. Bekaretin önemli olduğu ülkemizde birçok genç kız evlenmeden önce bunlara başvuruyor ve böylece “ilk gecenin” ilk olmamasının utancından kurtuluyor.
Konunun bir başka boyutu da çocuğun kendisinden olmadığını DNA testi ile öğrenen babalar. 21 yıllık eşi ile boşanma aşamasında üç çocuğunun da kendisinden olmadığını öğrenen babayı hatırlar mısınız?
Daha bu sene Konya’da, doktorların ‘çocuğun olmaz’ dediği 42 yaşındaki Mustafa Y., eşinin hamile olduğunu öğrenmesiyle büyük bir sevinç yaşıyor. Ancak boşanma aşamasında DNA testi ve adli tıp raporuyla çocuğun babası olmadığı belirleniyor.
Peki ama ilişkide birbirine güvenmek ne anlama geliyor? Temel olarak, diğer kişinin sözlerinde ve eylemlerinde tutarlı olacağını kabul ediyorsunuz. Yaptıkları ile sizi şoke etmeyeceğini de. Sorun şu ki insanlar böyle değil. Sıklıkla günü kurtarmak için duygularının etkisinde mantıksız davranabiliyor. Bazen karşısındakini kaybetme korkusundan, bazen de işin kolayına kaçtıkları için. Araştırmalara göre (Romantik ilişkilerde dürüstlük ve aldatma kuralları hakkında anlaşma ve anlayış) öncelikle çatışmadan, utançtan veya davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmekten kaçınmak önemli bir neden. Tabi ki durumu kontrol altına alarak belki de iyi niyetle eşlerini kaybetmemek adına yalan söylemek seçilebiliyor.
Galiba buradaki en büyük mesele hayatta en güvendiğiniz kişi tarafından aldatılmak ve aptal yerine konmak. Ben bu kadar zamandır bu insanlar hiç mi bir şeyden şüphelenmediler diye düşünüyorum. Eminim kendileri de bunu sık sık düşünüyordur. Ama içinizi rahat ettirecek bir çalışma, insanların laboratuvar ortamında bile yalan söyleme oranının yalnızca yüzde 54’ünde doğru bir şekilde tespit edilebildiğini buldu.
Yani birisinin yalan söylediğine inanıyor olsanız da bundan emin olmak zor olabilir. Bir yalanı tespit etmek her zaman kolay olmuyor. Ancak genel görüşe göre göz temasından kaçınmak, kaçamak cevaplarla belirsiz olmak veya çok az ayrıntı sunmak, sürekli savunmada olmak önemli göstergeler.
Peki yukarıda yer alan istisnai örnekleri bir tarafa koyarsak, çiftler birbirlerine en sık hangi konularda yalan söylüyor?
İlk aklıma gelen, “Seksimiz başlangıçtaki kadar heyecan verici” diyenler. Seks, ne kadar uzun süre birlikte olursanız o kadar iyileşebiliyor; çünkü daha samimi, sevgi dolu ve şefkatli oluyor. Ama daha heyecanlı oluyor mu? Bence tutku, şehvet ve heyecanın alevlenmesi için yeniliğe ihtiyaç var. Aşk yakınlıktan, duygusal güvenlikten ve öngörülebilirlikten beslenirken, şehvet belirsizlikten ve ‘yasak’ şeylerden besleniyor. Çoğu çift, harika bir ilişkiye sahip olmanın karşılığında seksin erotik içerikli olmaktan çıkıp samimi ve sevgi dolu bir hale dönüştüğünü kabul ediyor.
Peki, “Sen orgazm olurken ben de orgazm oldum” atmasyonu:) Eş zamanlı orgazmın nadir olduğunu sürekli olarak söyleyen kanıtlara rağmen, ‘aynı anda gelme’ efsanesi sürekli gündeme geliyor. Bunun bir efsane olmasının en önemli nedeni çoğu kadının orgazma ulaşması erkeklerden çok daha uzun sürüyor, bu yüzden çoğu zaman kadınlar daha işin başındayken erkekler orgazm oluyor.
Eşiniz “Asla porno izlemem” mi diyor. İstatistiklere göre 2018’de Pornhub’da 5.824.699.200 saatin üzerinde porno izlendi. Bu, yalnızca bir yılda bir sitede yaklaşık 665 yüzyıllık içerik anlamına geliyor. İnternette her saniye pornoya 3.075,64 dolar harcanıyor, ve her 5 mobil aramadan 1’i pornografi amaçlı. Sanal gerçeklik (VR) pornosunun 2025 yılına kadar 1 milyar dolarlık bir iş olması bekleniyor. (Kimsenin eşi porno izlemiyorsa, bu izleyenler kim merak ediyorum:)
Biraz da “mastürbasyon yapmıyorum” diyen eşlere değinmek istiyorum. 1950’lerde Kinsey tarafından yapılan bir araştırma, erkeklerin yüzde 92’sinin, kadınların ise yüzde 58’inin mastürbasyon yaptığını bildirmişti. Ülkemizden bu konuda istatistik bulmak biraz zor; ancak bu istatistiklerin Türkiye’de dikkate değer miktarda farklı çıkması için bir neden yok. Örneğin DTK İnternational Türkiye çapında yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladığında “Haftada 1 kez, 2 kez, 3-6 kez, her gün” cevabını veren erkeklerin toplam oranı, yüzde 50’yi bulmuştu. “Ayda bir kez, 2 haftada bir ve nadiren” cevabını veren erkeklerin toplam oranıysa yüzde 29’u.
Son olarak fantezilerden bir örnek verirsem, “Seks yaparken sadece seni düşünüyorum” sözü çok sık dile getiriliyor. Journal of Sexual Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmada, erkeklerin yüzde 80’inden fazlası, karınların yüzde 65’inden fazlası mevcut sevgiliden başka biri ile seks yapma fantezilerini itiraf ediyor. Cinsel fantezilere sahip olanlar, kendi fantezilerinin azınlıkta olduğunu ve kendilerine has olduğunu zannediyor. Oysa durum böyle değil. Ayrıca eşinizin seks sırasında örneğin Kim Kardashian’ı hayal etmesi sizinle zevk almadığı anlamına da gelmiyor.
Sonuç olarak , mükemmel bir dünyada siz ve eşiniz birbirinize karşı her konuda son derece dürüst olursunuz. Ama gerçekte, ikiniz de muhtemelen gerçeği biraz abartıyorsunuz.
Bence her ilişkide bir düzeyde yalan söylemek normal. Ancak elbette yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmek ilişkiniz için iyi değil. Her gün tekrarlanan küçük yalanlar bile ilişkiye zarar verebilir. Eşlerin daha az paylaşımda bulunduğu, daha az samimi olduğu ve daha az empati ve şefkate sahip olduğu bir ilişki başlar.