Aldatıldım ya Sonra, Ne Yaparım Senden Sonra
20 Aralık Çarşamba günü sevgili Prof. Dr. Mehmet Sungur Hocam’ın Academic Clinic ev sahipliğinde düzenlenen söyleşisini dinledim.
Academic Group ‘Sağlıklı Toplumlar, Sağlıklı Yarınlar’ hedefi ile her ay halka açık söyleşiler düzenliyor. Bu ayın konuğu olarak Mehmet Hoca’yı davet etmişler.
Çoğunluğu orta yaşlarda kadın katılımcıların evlilik ve sadakat konularını büyük bir ilgiyle izlemeleri beni şaşırtmadı. Bu arada salonda üç de genç delikanlı vardı. Aldatma konusunu hatırlarsanız 10Haber’deki köşemde daha önce masaya yatırmış, aldatma konseptinin içine dijital platformlardan, epostalardan, sosyal medya dürtmelerine kadar değişik yöntemler eklendiğinden bahsetmiştim.
Yüzde 99 ayrılırım diyor, yarısından fazlası devam ediyor
Yöntemi ne olursa olsun esas sadakatsizliğin nedenine bakmak lazım. Bazı insanlar bilinçli veya bilinçsiz olarak aldatmayı evliliği-ilişkiyi sona erdirmenin bir yolu olarak kullanıyor. Diğerleri dışarıdaki bir ilişkiden, kendi ilişkilerinde bulamadıkları onay veya tatmini arıyor. Bazıları ise dürtüsel ve anlık ilişkiler tercih edebiliyor. Aldatma sonrasında bazı ilişkiler kurtarılabiliyor, bazıları sona eriyor.
Bu söyleşide konu özellikle aldatma sonrası ilişkilerin durumu üzerineydi. Söyleşiye katılan kadınların yüzde 99’u “Aldatılma yaşarsanız ayrılır mısınız” sorusuna “Kesinlikle evet” cevabını verdi. Ancak gerçekler böyle değil.
Araştırmalar aldatma sonrası çiftlerin yarısından fazlasının ilişkilerine devam ettiğini gösteriyor. Aldatma sonrasında devam kararı alan çiftlerin yüzdesine bakıldığında aldatma olayından önce güçlü olan ilişkilerin, evli çiftlerin ( evli olmayanlara kıyasla) ve çocuklu çiftlerin ihanet sonrasında ilişkiye devam etme olasılıklarının daha yüksek olduğu görülüyor.
Devam edebilen çiftleri tebrik etmek gerekiyor. “Bir kere aldatan bir daha aldatır” sözüne kulak vermeden bu engeli aşmaya gayret ediyorlar. Aldatma gibi ilişkide güveni ve uyumu bozan, incinmeye, sıkıntıya, öfkeye ve üzüntüye sebep olan bir olayı atlatmak için büyük çaba ve kararlılık gerekiyor.
İlk adım krizi atlatmak
Mehmet Hoca ilk adımın kriz zamanını atlatmak olduğunu belirtti. Kriz zamanı derken, hem olayın ortaya çıkması ile yaşanan duygusal karmaşayı, hem de aynı evde kalıp kalmama, görüşüp görüşmeme gibi hayatın olağan akışını etkileyen kararları kastediyor. İşte bu kısım çok engebeli. İlişkiyi yeniden yoluna koymak isteyen birçok çiftin sıkışıp kalabileceği yer güven kırılmasının neden olduğu travmanın iyileşmesi. Bu iyileşmenin gerçekleşmesi için olayın taraflarca açıkça konuşulması, öfkenin serbest bırakılması gerekiyor.
Bu krizin ilk sancıları geçtikten sonra dağılan parçalar toparlanabilir mi? Mehmet Hoca’ya göre mümkün, ancak her iki kişinin de denemeye devam etme kararını vermesi gerekiyor. Yeniden taze bir ilişkinin gelişmesi ve büyümeye devam etmesi için güvenlik duygusunu yeniden oluşturmak gerekiyor.
İlk adım affetmeye ya da affedilmeye karar vermek. Affetmek, unutmak, görmezden gelmek, onaylamak, uzlaşmak, boyun eğmek değil. Geçmişi geçmişte bırakmaya çalışarak bilinçli bir şekilde birbirini sevmeye karar veren çiftler için bu hedefe tam olarak ulaşmak biraz zaman alsa da, sonuca ulaşılıyor.
Kırılan güven sadece vaatlerle onarılmıyor
Kırılan güven sadece vaatlerle ve affedici ifadelerle onarılamıyor. İhanetin altında yatan nedenlerin dürüstçe konuşulması gerekiyor. Olanların görmezden gelinmesi ilişkinin altında yatan sorunları asla çözmüyor. En önemlisi de bu süreçte sahte sözlere veya daha fazla yalana yer yok. İki tarafın da beklentileri ve istekleri konusunda dürüst olmaları büyük önem taşıyor.
Tabii ki çift, bir ilişkiden sonra birlikte kalmaya karar verdiğinde her şey eskisi gibi olmuyor. Karşılıklı suçlamalar devam ederse ilişki çok uzun süre gergin kalıyor hatta toparlanmıyor. Maalesef aldatan eşin mesajlarını sürekli kontrol etmek veya nerede olduğunu takip etmekle güven ve ilişki oluşmuyor.
Bu nedenle ikinci bir şans verildiğinde artık bu olayı geride bırakmak ve ana odaklanmak gerekiyor. Güven duygusunun içinde güvenilirlik, tahmin edilebilirlik, dürüstlük, adanmışlık , sadakat, ortak sınırlar, inanç ve umut var. Toplantının sonunda baktım, tüm kadınlar kara kara düşünüyorlardı. Bu kadar çok unsuru barındıran bir duyguyu tekrar inşa etmek gerçekten bir sabır işi. Ama ne demişler: Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas. Ben kendi adıma değerli kazanımlar sağladığım bu toplantıdan çok memnun kaldım, dikkat edin, katılımlarım devam edebilir.